Aylardır evden çalışan ve iş yerleri açılmadığı için halen evden çalışmaya devam eden ebeveynler, tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilir. Özellikle dönüşümlü olarak çalışan ya da tedbir amaçlı halen evden çalışma sistemini uygulayan küçük ve orta ölçekli şirketlerin çalışanları, iş yerlerine geri dönmek için gün sayıyor. Bu süreçte, evden çalışma ve verimlilik konusunda pek çok araştırma yayımlandı.
Çocuksuz ya da bekâr çalışanların verimliliği arttı.
Çocuklu evlerde verimlilik düştü.
Olaylar şöyle gelişti:
Çalışan ebeveynler, evden çalışmaya başlanılan ilk günlerde, çocuklarıyla olabilmenin mutluluğunu yaşadılar.
Etkinlikler araştırıldı, aktiviteler yapıldı, hasret giderildi.
İlk şok atlatılınca, evden mesai sistemini oturtmak ve işlere odaklanmak için çaba sarf edilmeye başlandı.
Aynı zamanda çocukların uzaktan eğitimlerine destek olmak ve ev işleri konularını planlamak gibi daha önce deneyimlenmeyen konular devreye girdi.
Evin içinde kendine ait bir oda aranmaya ve köşe kapmaca oynanmaya başlandı.
Çocukları oyalamak ve 5 dakika da olsa yalnız kalabilmek için daha başka daha başka neler yapılabilir diye hararetli araştırmalar yapıldı.
Mutfakta çocuklarla bol bol yemek pişirildi.
Denize düşenin yılana sarılması gibi, ebeveynler de tabletlere sarıldı.
Rutinler bozuldu.
Kaotik bir dönem yaşandı.
Ayarlar yandı.
Bir kısım uzman desteği aldı. Bir kısım uzaktan da olsa sosyal destek aldı. Bir kısım ise her şeyi kendi başına halletmeye çalıştı.
Bir süre sonra, fırtına sonrası sessizlik gibi, yeni düzene alışıldı.
İlk baştaki kaygı, panik, endişe yerini “Sağlık olsun yeter” haline bıraktı.
Ve uzaktan eğitim dönemi bitti. Yalandan da olsa yaz tatili başladı.
Normalleşme süreciyle pek çok iş yeri açılsa da, halen açılmayan ve evden çalışma düzenine devam eden iş yerleri var.
Burada çalışan ebeveynler, ne yapacaklarını şaşırmış durumda. İş yerleri açılsın diye işverene mail atanlar ve gün sayanlar var.
Haksız da sayılmazlar. Aylardır nefes alacak bile zaman bulamadılar. Çok bunaldılar. Kendilerini tükenmiş hissediyorlar.
Bu süreçte, evden çalışmaya devam eden ebeveynlerin, öyle ya da böyle bir şekilde kendilerine ayıracak zaman yaratmaları gerekiyor.
Güvenli şartlar altında, çocukların bakımı için destek almak ve kısa da olsa kendilerine mola zamanları yaratmalılar. Çocukların kendimize vakit ayırdığımızı ve özen gösterdiğimizi görmeleri gerekiyor ki onlar da kendilerine özen göstermeyi öğrensinler.
Aylardır fazlasıyla çocukların yanında durduk. Biraz da kendi yanımızda durma vakti!
Koronada ne yapacağımızı şaşırdık…
İki tekerlekli scooter ve bisiklet öğrenme maceralarından sonra şimdi de patene merak sardı kızım. Aylardır evde olunca, çocukların hareket ihtiyacı iyice birikti. Nasıl atacaklarını bilemiyorlar. Biz bu süreci fırsata çevirip, uzun zamandır çalışamadığımız scooter ve bisiklet çalışmalarımızı yaptık. Ve biz vakit ayırabildiğimiz için kısa sürede öğrendi. Şimdi de paten kaymak istediğini söyledi ve evin için dört duvar arasında patenlerle dolaşıp duruyor. Cesaretini ve kararlılığını içten içe takdir etsek de, tabii yüreğimiz ağzımızda. Her düştüğünde endişeyle ve göz ucuyla bakıyorum. Her ebeveyn gibi, çocuğum cesur, kararlı, başarılı ve lider olsun istiyorum. Ama aynı zamanda risk almasın, güvende olsun, zarar görmesin istiyorum. “Döner olsun ama dönmesin” gibi anlamsız bir şey oluyor bu da…
ZEYNEP İŞMAN
https://instagram.com/birliktebuyuyoruz